Bir varmış üç yokmuş, kötüler pek çokmuş, iyiler pek yokmuş, olanlar olanlarıysa çok sarhoşmuş. Bütün bu muşların arasında, güzel şeylerde yok değilmiş. Bir papatya varmış, kırlar onunmuş, o özgürmüş,o istemezmiş bir yere aitlik. O ve beyaz yaprakları mutlularmış.
Bir gün orta büyüklükte bir mor tırtıl papatyanın yanına taşınmış. Papatya ,tabi korkmuş ya bu güzelim yerlere zarar verirse tırtıl diye. Oysa tırtıl yaşlıymış biraz, tek istediği huzurmuş. Günlerce, gecelerce sohbet etmişler papatyayla tırtıl. Hatta bir gün tırtıl iyice yorulmuş. Papatyanın gölgesine sığınmış. Güneşli bir günmüş. Papatya da ona gölge bağışlamış. Bir kaç yudumda su vermiş. Çok minnettar olmuş tırtıl.’Artık uykum geliyor benim’ demiş. Yorgunluğum artıyor. Bu vücut yük bana, uçmama engel demiş. Papatya ne kadar uğraştıysa da düzeltememiş ruhunu tırtılın. Tırtıl da sarı renkten bir örtü yapmaya başlamış üstüne üstüne yaymış ve bir gün içine kapanmış. Papatya çok merak etmiş neden böyle olduğunu. Özlemiş, üzülmüş. Ama elden ne gelir sadece yaprakları varmış, bir kaç hafta sonra kurak zamanlar sarı örtüden sesler gelmeye başlamış. Papatya son günlerini yaşamaktaymış, koza açılmış ve büyük kanatları olan mor bir kelebek dışarı çıkmış
oldukça heybetli güzel bir kelebekmiş çıktığı gibi papatyaya uçmuş. Ama ne görsün papatya zayıf düşmüş kuraklıktan. Papatya son demlerinde kelebeğin ne kadar güzel olduğunu dile getirmiş ve susadığını söylemiş. Kelebek ise bana bir gün ver deyip gökyüzüne uçmaya başlamış. Papatya artık kurtulduğunu biliyormuş kelebek onu bu durumda bırakmazmış asla.
Kelebek uçmuş, tam bir gün boyunca uçmuş bulutlara yalvarmış bulutlar güneşe söylenmesi gerektiğini söylemişler. Kelebek, güneşe uçmaya başlamış kanatları hafif hafif yanmaya başlamış. Ama durmamış kelebek sadece papatyayı düşünüp uçmuş güneşe varamamış elbette bir günlük ömür sevdası yetmemiş bu maceraya; ama güneş görmüş kelebeği ve isteğini izin vermiş bulutlara, yağmur yağsın diye. İlk yağmur damlaları papatyanın gözyaşına karışmış ve papatya inceden bir sesle:
Bir gün orta büyüklükte bir mor tırtıl papatyanın yanına taşınmış. Papatya ,tabi korkmuş ya bu güzelim yerlere zarar verirse tırtıl diye. Oysa tırtıl yaşlıymış biraz, tek istediği huzurmuş. Günlerce, gecelerce sohbet etmişler papatyayla tırtıl. Hatta bir gün tırtıl iyice yorulmuş. Papatyanın gölgesine sığınmış. Güneşli bir günmüş. Papatya da ona gölge bağışlamış. Bir kaç yudumda su vermiş. Çok minnettar olmuş tırtıl.’Artık uykum geliyor benim’ demiş. Yorgunluğum artıyor. Bu vücut yük bana, uçmama engel demiş. Papatya ne kadar uğraştıysa da düzeltememiş ruhunu tırtılın. Tırtıl da sarı renkten bir örtü yapmaya başlamış üstüne üstüne yaymış ve bir gün içine kapanmış. Papatya çok merak etmiş neden böyle olduğunu. Özlemiş, üzülmüş. Ama elden ne gelir sadece yaprakları varmış, bir kaç hafta sonra kurak zamanlar sarı örtüden sesler gelmeye başlamış. Papatya son günlerini yaşamaktaymış, koza açılmış ve büyük kanatları olan mor bir kelebek dışarı çıkmış
oldukça heybetli güzel bir kelebekmiş çıktığı gibi papatyaya uçmuş. Ama ne görsün papatya zayıf düşmüş kuraklıktan. Papatya son demlerinde kelebeğin ne kadar güzel olduğunu dile getirmiş ve susadığını söylemiş. Kelebek ise bana bir gün ver deyip gökyüzüne uçmaya başlamış. Papatya artık kurtulduğunu biliyormuş kelebek onu bu durumda bırakmazmış asla.
Kelebek uçmuş, tam bir gün boyunca uçmuş bulutlara yalvarmış bulutlar güneşe söylenmesi gerektiğini söylemişler. Kelebek, güneşe uçmaya başlamış kanatları hafif hafif yanmaya başlamış. Ama durmamış kelebek sadece papatyayı düşünüp uçmuş güneşe varamamış elbette bir günlük ömür sevdası yetmemiş bu maceraya; ama güneş görmüş kelebeği ve isteğini izin vermiş bulutlara, yağmur yağsın diye. İlk yağmur damlaları papatyanın gözyaşına karışmış ve papatya inceden bir sesle:
Daldan dala konar kelebek
Yaşar ömrü, düşer zevki sefaya
Uç kelebek yaz geldi
Kaç kelebek kış geldi
Yetmedi kelebek yetmedi
Bu ömür bize yetmedi
Okuyamadık kitapları
Gezemedik kıtaları
Dön kelebek uyuma
Uyuma kelebek rüyan burada
Uyanma kelebek uyanma
Dünya seni çok özleyecek
Bugün gün senin için bitecek
Güneş bile senin için eriyecek
diye söylenmeye başlanmış tatlı bir sesle.
Yaşar ömrü, düşer zevki sefaya
Uç kelebek yaz geldi
Kaç kelebek kış geldi
Yetmedi kelebek yetmedi
Bu ömür bize yetmedi
Okuyamadık kitapları
Gezemedik kıtaları
Dön kelebek uyuma
Uyuma kelebek rüyan burada
Uyanma kelebek uyanma
Dünya seni çok özleyecek
Bugün gün senin için bitecek
Güneş bile senin için eriyecek
diye söylenmeye başlanmış tatlı bir sesle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder