27 Temmuz 2012 Cuma

Etkisiz Tepki

   Dönüşüm bu kadar kolay mıydı? Peki, ya neye dönüşmek istediğini bulmak; hiç mi dert değil?
   Sıcaklık dışında hiçbir meziyeti olmayan bir günün ölmesini izlerken günün yeniden doğmasına nasıl olur da kimse şaşırmaz? Hele ki ölen günün aynısını bir gün önce yaşamış biri, nasıl olur da bir tepki doğurmaz? Yeni güne pardon, aynı günün belki yüzüncü nüshasına tepki vermemesinin nedeni daha önceki piç kalan tepkileri midir?
   Aciziz…
   Kulak etrafındaki duş kalıntısı olan su kadar, sıcak bir bedenin sırtından aşağı süzülen ter damlası kadar, aciziz. Kelimeleri kâğıda, güzellikleri çerçevelere sabitleyecek kadar aciziz hem de…  Böylesi bir acizlikte nasıl bir dönüşüm mümkün kılınabilinir? Zannedersem pek hoş örnekler hayat bulamaz. Elin adamını boşu boşuna mı hamam böceğine dönüştürmüşler, demek ki var bir bildikleri!
   Hoş bizde en ufak bir değişim olsa onu da sınava tabii tutarlar. Alakasız bir yerden yakalayıp sorarlar. Sonrada bırakırlar bizi, oyun bahçesine salınan bir yetim gibi. Okursun bu yazıyı sanki bir şey anlatıyormuş gibi!
   Hiç olanlar, olanlara anlatılır mıymış!


21 Temmuz 2012 Cumartesi

Başından Beri

Buralarda her şey tersine gider
Sevdiklerin sevmediklerinden önce gider
Tutunacak tek gerçek toprakla biter
Kim üzülürse buna en çok o içer
Lal olur, saklar hep bardak altında bir şeyler
Başka yer bilmez ne de başka yar; sadece heceler
Sen gülümse yetmez ama buna değer, der
Bir adam can kırıklarını bir yerlere gizler
Akla hiç gelmez; kim bulur kim gider
Giden de kalan da elbet gider

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Kabus

    Bir bıçak gibi kesildi uykum. Uyandım ve yüzme bilmiyordum, birçok şeyi sevmiyordum. Yürümeye başladım sonra, sona doğru yürümeye. Ellerimi uzatsam elimi kesse, tatlı dil döksem dilimi çiviyle yere sabitlese, ağzıma acılar sürse. Varlık sahasından beni sürse, beni kelimelerimle lanetlese. Yeniden kelimeler yüklese, ezberimi kirletse. Tüm inandığım gerçeklerin yalan olduğunu bir bir söylese. Göz kapaklarıma iğneler batırsa gözlerim bir daha sahtelere ilişmese. Her yanlışımı kafama vursa kafamda kocaman delikler oluştursa. Belki zihnimde hava alır hem belki kendimden de kaçarım.

    Bu yazıyı ben sana yazdım ama tıpkı uykum gibi o da kaçtı. Sen kaçtın. Herkes kaçtı bir tek ben kaldım kendimle bari beni de alsaydınız. Kendimle basa çıkamam ki ben...