Varoluşumdan beri ilerlediğim her mesafe benim yolumdur. Bir şekilde de yollarımız kesişmişti. Düşünsenize bir gün otobüse biniyorsunuz iki yan koltukta oturuyorsunuz. Benim hissim de hayal edebildiğinizle aynı. Belki daha fazlası hatta ama kesinlikle daha azı değil!
Onu görünce ne olduğumu unuttum. Konuşmak da unuttuğum diğer şeylerden biri ama ne fark eder ben onu adı için sevmedim ki. Onu hiçbir özelliği için sevmedim aslında ne tadı ne adı ne de farkı için. Ben onu sevdim fazlalıklarının hepsini sildim.
Ne güzel ne de zarif... Bu tanrının benim için hazırladığı bir sınav sanırım tek isteğim bu sınav bitmesin. Hatta her seferinde kalayım ki tekrardan şansımı deneyeyim. Herhangi bir sonuç ikimizin de tadının kaçması demektir.
Aaaah onu seviyorum! Konuşmayı tekrar hatırlasam bundan başka bir şey söylemek istemem. Bir de şu sallanmanın durmasını isterim. Ne biçim araçtır ki bu, sallaya sallaya içim dışım bir oldu.
Ah iki yanımda duran tanrının varlığının nişanesi, çirkinliklerin sonuncusu, güzelliklerin baş tacı, ruhumun onuncu senfonisi. Aaaaah aaaah...
Sallanma durdu sonunda. Şükürler olsun. Yolculuğumuz da bitti ama sanırım lanetler olsun. Korkunun ecele biraz faydası olsun. Kapılar açıldı tanrı yardımcımız olsun...
İçeri ten renginde kel kafaları olan siyam beşizleri geldi. Hepsi korkunç kişiliklerdi. Beşinin de beşi bir değildi. Yüzlerinde ten renginde maskeleri vardı. Tanrım bu bir soygundu! Yerimden kımıldayamıyordum. O da korkmuş olmalıydı.
Derken başka beşizlerde geldi. Tanrım uyanmak istiyorum. Beşi bir olur bizleri kaçırmaya başladı. Önce onu aldılar. Ondan sonrası zaten önemli değildi, artık hissetmiyordum. Sonra onu kaçıran beşli beni de kaçırdı. Direnmedim, korkmadım. Bir şey hissetmiyordum artık.
Bir tünel gördüm, etrafı değişik bitkilerle kaplı. Tünelin ağzı bir açılıp bir kapanıyor. Garip sesler çıkartıyor. Beyaz büyük tasları görünüyor içinden. Kalbim yeniden çarpmaya başlıyor. Beyaz taşlar üzerinde sevdiğimin parçaları var. Diriyken kavuşamasak da ölülerimiz kavuşacak. Sevinçten ölebilirim!
Beşizler kıyafetlerimi çıkartıp beni tünele attı. Beyaz taşlar bir bir üzerime kapandı. Aşkın şerbetiyle hiç bir acı hissetmedim. Ve ben öldüm…
Bir çikolata olmak hiç de sanıldığı gibi kolay değil. Askınız, aileniz, köpeğiniz olamazdı. Siz sadece dillere, yüreklere tat olabilirdiniz, başkası olmak güç.
Son sözüm ise tüm çikolatalar adına haykırmak istiyorum; özgürlüüüüük.
Şaka, şaka herkese iyi bayramlar.