Yok, hayır olamaz.
Her şey meraktan olamaz hele diğeri hiç olmaz! Bence her şey değil ama çoğu
şeyin nedeni boşluk. Çocukken küçücük olan dünyamız büyüyünce doldurulamayacak
boşluklar yetiştirir kendisine. Dolamayacak boşluklarını gören de hemen başlar
çocukluğum da çocukluğum. Ha tabi tek nedeni elbette sadece boşluk değil. İmamı
kayığına binip vakitsiz göçmek de var seçeneklerin arasında.
Her yaş kendi
boşluğunu getirir gibi ve boşluklar masa üstündeki danteller gibi örneklerden
değil, tamamen gelişi güzel. Boşluk doldurmaca bizde kalıtsal tabi hemen başlar
doldurma telaşı. Birçok hatanın yapıldığı zamanlardır bunlar bahanesi de mis
gibi servis tabağında, “ boşluktaydım”. Gelişi güzle doldurulan boşluklar
antika bir heykeldeki zaman yaralarına benzer ya da para kaçmasın diye bizzat
yapılan tamirlere. Sonuçta hep usta kazanır ve kötüler her zaman siyah giymez.
İstediğin kişi ol,
istersen seyyah ol, istersen stampa hiç fark etmez. Boşluklar dolsaydı ismi
boşluk olmazdı ya da her şey zıttı ile dersek doluluk diye bir şey olmazdı. Aslında
düşünecek olursak boşluk diye bir şey olmasa bu yazı olmazdı. Her şey kafama
takılan iki kelime ile başladı; “ vallahi boşluktan”.
Buradan Rosebud’a selam ederim; küçüklerimi de Allah ıslah
etsin.