3 Mayıs 2013 Cuma

Yaşamın Üç Hali


    Göz kapaklarımın üstünde gereksiz yükler... Şakaklarımdan vuran bir ağrı, gözlerimde kan çanağı...
    Ve ben sustum. Sadece dinledim.
    ...
    Sadece dinledim.
    ...
    Sahipsiz diyaloglar kurdum. Oysa ben hep monologa mahkumdum.
    Elimde bir şişe içinde, içinde garip bir bilmece. Şişenin dibinde gezer bir garip Orhan, gönlünce.
    Ve ben sustum. Sadece dinledim. Karanlığı dinledim.
    Şakaklarımdan bastıran kimliği belirsiz bir ağrı...  Gözlerimde kan çanakları ve kalbimde ölü toprağı...
    Ben öylece durup bekledim. Kulağımda peyda olacak o sesin sahibesini bekledim. Gül yazım, son baharım oldu sonra da kara kışım.
    Üzerimden mevsimler geçerken elimde Orhan ve akvaryumu ile ben; durdum ve sadece bekledim.
    Bekledim ses gelmiyorken, karanlık büyürken ben sustum. Sadece dinledim. Sessizliği bile sevdim. Çünkü kaynağına özeldi.
    Sonra...
    Durdum.
    Bekledim.
    Dinledim.