24 Aralık 2014 Çarşamba

Vallahi Boşluktan

    Yok, hayır olamaz. Her şey meraktan olamaz hele diğeri hiç olmaz! Bence her şey değil ama çoğu şeyin nedeni boşluk. Çocukken küçücük olan dünyamız büyüyünce doldurulamayacak boşluklar yetiştirir kendisine. Dolamayacak boşluklarını gören de hemen başlar çocukluğum da çocukluğum. Ha tabi tek nedeni elbette sadece boşluk değil. İmamı kayığına binip vakitsiz göçmek de var seçeneklerin arasında.
    Her yaş kendi boşluğunu getirir gibi ve boşluklar masa üstündeki danteller gibi örneklerden değil, tamamen gelişi güzel. Boşluk doldurmaca bizde kalıtsal tabi hemen başlar doldurma telaşı. Birçok hatanın yapıldığı zamanlardır bunlar bahanesi de mis gibi servis tabağında, “ boşluktaydım”. Gelişi güzle doldurulan boşluklar antika bir heykeldeki zaman yaralarına benzer ya da para kaçmasın diye bizzat yapılan tamirlere. Sonuçta hep usta kazanır ve kötüler her zaman siyah giymez.
    İstediğin kişi ol, istersen seyyah ol, istersen stampa hiç fark etmez. Boşluklar dolsaydı ismi boşluk olmazdı ya da her şey zıttı ile dersek doluluk diye bir şey olmazdı. Aslında düşünecek olursak boşluk diye bir şey olmasa bu yazı olmazdı. Her şey kafama takılan iki kelime ile başladı; “ vallahi boşluktan”.
    Buradan Rosebud’a selam ederim; küçüklerimi de Allah ıslah etsin.